KIRIKKALE BAHŞILI İLÇE MİLLÎ EĞİTİM MÜDÜRLÜĞÜ

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Fedai AKIN'dan 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı

İlçe Milli Eğitim Müdürümüz Fedai AKIN'dan 30 Ağustos Zafer Bayramı mesajı

Ağustos ayı, Türk tarihinde parlak zaferlerin yaşandığı bir aydır. İşte bu zaferlerden bazıları; Malazgirt Zaferi, Otlukbeli Zaferi, Çaldıran Zaferi, Mercidabık Zaferi,Belgrad'ın Fethi, Mohaç Zaferi, Sakarya Meydan Savaşı'nın başlaması, 30 AĞUSTOS 1922 BAŞKOMUTANLIK MEYDAN MUHAREBESİ  26 Ağustos 1071 tarihinde Cihangir Asya ordularının komutanı SULTAN ALPARSLAN, Malazgirt Zaferiyle Anadolu'nun kapısını TÜRKLERE açmıştır. Bu zafer, Anadolu'nun kapılarını Türkler'e açmakla kalmamış, aynı zamanda dünya siyasi tarihinin mecrasını da Türkler'in lehine değiştirmiştir. Bundan sonra Türk akıncıları Avrupa ortalarına kadar ilerleyerek, Hıristiyan toprakları üstünde çok güçlü bir dünya hakimiyeti kurmuşlardır.  Fakat Hıristiyan dünyası, Anadolu'nun Türkler'in eline geçmesini hiçbir zaman hazmedememiş ve onlardan hemen fırsatta intikam almak istemiştir. İşte, Haçlı Seferleri bunun için başlatılmıştır. Hıristiyan dünyası bu korkunç hülyasını gerçekleştirmek için 1071'den başlayarak 1922 yılına kadar tam dokuz asır Türkler'e kılıç çekmiştir.  Onların, Türk Devleti için en son ve en çirkin planları şüphesiz I. Dünya Savaşı ile sahneye konulmuş ve Sevr Antlaşması gibi rezil  bir belge ile de Türk Milleti için uygun gördükleri yerin Anadolu'nun ortasında Haymana civarında dar bir bölge olduğudur. Türk Milleti, tarihin en kara günlerini yaşamaya başlamıştı. Durum Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'nde belirttiğinden farklı değildi."Cebren ve hile ile aziz vatanın bütün kaleleri zapt edilmiş , bütün tersanelerine girilmiş , bütün orduları dağıtılmış ve memleketin her köşesi bilfiil işgal edilmişti. Millet fakr u zaruret içinde harab ve bitab düşmüş"tü.  Türk Milleti, başına gelen bu felaketlerden yılmadan 7'den 70'e her yaşta insanı ile aşk ve heyecan içinde topyekün bir Kutuluş Savaşı'na hazırlandı. Ya İSTİKLAL içinde yaşayacak ya da ölecekti. Bu bir bakıma Türk'ün ateş, kan ve barutla imtihanı demekti. Bu şartlarda başlayan BÜYÜK TAARRUZ planı, 26 Ağustos 1922 sabahı uygulamaya konuldu. Başarılı topçu ateşinin ardından yapılan piyade taarruzu ile daha ilk saatlerden itibaren İngilizlerin üç ayda aşılamaz dedikleri istihkâmlar, üç saatte aşıldı ve Yunan mevzilerine girildi. 26-27 Ağustos günleri Yunan cepheleri yarılmış, Yunan ordusu mevzilerini bırakarak kaçmaya mecbur edilmişti. 29 Ağustos sabahına kadar gelişen taarruz sonucunda Yunan kuvvetleri kuşatılarak Dumlupınar kuzeyinde Aslıhanlar bölgesine sürüldü. 30 Ağustos sabahı cephede sıkıştırılan Yunan ordusu ile Türk ordusu arasında büyük bir meydan muharebesi başlamıştır. Başkomutan Gazi Mustafa Kemal Paşa bu muharebeyi doğrudan doğruya kendisi yönettiği için bu savaşa "Başkomutanlık Meydan Muharebesi" denilmiştir. Bu muharebede, bir gün içinde Yunan ordusunun en önemli bölümü imha edilmiştir. Büyük Taarruz Zaferi'ni taçlandıran Başkomutanlık Meydan Muharebesi, Türk İstiklal Harbi'nin son safhasını oluşturmuştur. Yunan ordusundan kaçıp kurtulmak isteyen kılıç artıkları da İzmir körfezinde denize dökülmüştür.  Bu zafer hakkında M. Kemal Atatürk şunları söylüyordu;  "30 Ağustos Savaşı, Türk tarihinin en önemli bir dönüm noktasını teşkil eder. Milli Tarihimiz çok büyük ve çok parlak zaferlerle doludur. Fakat Türk Milleti'nin burada kazandığı zafer yalnız bizim değil Cihan Tarihinde de yeni cereyanlar veren kesin sonuçlu böyle bir zafer hatırlamıyorum. Hiç şüphe etmemelidir ki; yeni Türk Devleti'nin, genç Türk Cumhuriyeti'nin temeli bu zaferle atıldı."  Artık bütün dünya, Türk'ün zaferini konuşur olmuştu. Büyük önder Mustafa Kemal Atatürk, mazlum milletlerin gönlünde muazzam bir taht kurmuş, onlar için bir kurtuluş ümidi ve meşalesi olmuştur. Beyrut'ta, Hindistan ve Pakistan'ın büyük şehirlerinde halk sevinçten adeta çılgına dönmüş ve gazeteler günlerce bu Türk destanından bahsetmişlerdir.  Türkler, Malazgirt Meydan Muharebesi ile bir vatan kurmuşlardır. Başkomutanlık Meydan Muharebesi ile de bu mukaddes Anadolu topraklarını, Türk Milleti ve en son Türk Devleti'nin sonsuza dek Türk yurdu olduğunu ve onları buralardan hiçbir gücün ve kuvvetin söküp atamayacağını bir kere daha bütün dünyaya ilan ve ispat etmişlerdir. Bu duygu ve düşüncelerle bize bu toprakları emanet eden ecdadımız ve  şehitlerimizin önünde saygıyla eğiliyorum.                                                                   

Hüseyin Onbaşı Mahallesi, İbni Sina Caddesi, No23 BAHŞİLİ/KIRIKKALE - 0 (318) 366 14 91

MEB © - Tüm Hakları Saklıdır. Gizlilik, Kullanım ve Telif Hakları bildiriminde belirtilen kurallar çerçevesinde hizmet sunulmaktadır.